Özbekistân'daki büyük âlim ve velîler...
23/05/2022 Pazartesi Köşe yazarı R.A
İslâm âlimlerinin en
meşhûrlarından, tasavvufta en yüksek derecelere ulaşmış ve
kendilerine “Silsile-i Aliyye” denilen büyük âlim ve velîlerden 12'si
o mübârek topraklardadır...
İlk defa, 1996 yılının
Zilhicce ayında ziyâretle şereflendiğimiz, bilâhare 2007’de 2 defa, 2016 ve
2019’da da birer defa ziyâret ettiğimiz Özbekistân’ı, o güzel “Özbekler
Yurdu”nu çok şükür, 6. defa, tekrâr ziyâret nasip oldu. 12-17 Mayıs 2022
Perşembe-Salı günleri arasında Özbekistân’a yaptığımız, sanki bir
rüyâ gibi olan o güzel seyâhatten, elhamdülillâh selâmetle döndük.
Herkesin, ma’nevî
açıdan ve tabîî güzellikler bakımından çok zengin olan o kültür diyârını
görmelerini, çok büyük ulemâ ve evliyâ yatağı olan o mübârek memleketleri
ziyâret etmelerini, dünyânın en nâdîde ahşâb işlemelerini ve çini örneklerini
incelemelerini harâretle tavsiye ederim.
Sevgili Peygamberimiz
(aleyhis-salâtü ves-selâm): “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da
şükretmemiş olur” buyuruyor. Yapılan iyi işleri takdîr, tebrîk ve
teşekkürle karşılamalıdır; kavuşulan nimetlerden dolayı da Cenâb-ı Hakk’a
şükretmelidir.
Bu vesîleyle, İhlâs
Vakfı’na, İrfân Turizm’e ve saygıdeğer Müdürü Gâlip Bilecen beyefendiye,
Özbekistân eski Kültür Bakan Yardımcısı ve Uzin Tur Müdürü Furkat Kasımov bey
ve yardımcılarına, ayrıca bizlere rehberlik eden kardeşlerimize, otobüs
kaptanlarına ve bu seyâhatte, gerek ziyâret mahallerinde, gerek otellerde, az
veya çok bizlere emeği geçen herkese, kâfiledeki her kardeşimize şükrân
borçluyuz.
Peygamberimize en çok
benzeyen, onu yıkayan ve kabre koyan kişilerden, amcazâdesi Kusem bin
Abbâs (radıyallahü anh), Ehl-i Sünnet’in en büyük iki akâid imâmından
biri olan İmâm-ı Mâtürîdî hazretleri, Hadîs âlimlerinin en
büyüğü olan İmâm-ı Buhârî, dünyânın en büyük cihângîrlerinden Tîmûr
Hân, dünyânın en büyük astronomi âlimlerinden Uluğ Bey
Semerkant’ta medfûn bulunmaktadırlar.
O mübârek topraklarda
(Özbekistân’da), insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatarak onları
Hakk’a dâvet eden, dünyâ ve âhirette saâdete kavuşmalarına vesîle olan, İslâm
âlimlerinin en meşhûrlarından, tasavvufta en yüksek derecelere ulaşmış ve
kendilerine “Silsile-i Aliyye” denilen büyük âlim ve
velîlerden 12 tanesi var.
Bunlardan 9. Abdülhâlık Goncdüvânî, 10. Ârif-i Rîvegerî, 11. Mahmûd-i İncîrfağnevî, 12. Alî Râmitenî, 13. Muhammed Bâbâ Semmâsî, 14. Seyyid Emîr Gilâl, 15. Seyyid Muhammed Behâeddîn Buhârî Şâh-ı Nakşibend [bu 7 zât, Buhârâ ve civârındalar], 16. Alâüddîn-i Attâr [Şâh-ı Nakşibend hazretlerinin dâmâdı; Tâcikistân sınırına yakın Denöv kasabasında], 17. Ya’kûb-i Çerhî [Tâcikistân’da], 18. Hâce Ubeydullah-ı Ahrâr [Semerkant’ta], 19. Kâdî Muhammed Zâhid [Ya’kûb-i Çerhî hazretlerinin kızdan torunu; Derviş Muhammed hazretlerinin dayısı; Tâcikistân sınırına yakın Denöv kasabasında], 20. Derviş Muhammed [Kâdî Muhammed Zâhid hazretlerinin yeğeni; Kaşkaderyâ Vilâyeti’nin Asfaror köyü’nde] ve 21. Hâcegî Muhammed Emkenegî [Derviş Muhammed hazretlerinin oğlu ve Muhammed Bâkî-billah hazretlerinin hocası; yine Kaşkaderyâ Vilâyeti’nin Emkene köyünde] hazerâtı (kaddesellahü esrârehümül-aliyye), o diyârdadır.