Evliyânın kızmasında da merhamet vardır!..
23/05/2022 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Allah adamlarının
iğnesini (dokunaklı sözlerini) ilâç gibi bilmelidir. Çünkü bu tâifenin celâli,
cemâl ile karışıktır.
Eğribozlu Ahmed Efendi
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin halîfelerindendir. On dokuzuncu yüzyılda
yaşamıştır. Şimdi Yunanistan’da bulunan Eğriboz adasında doğdu. Bağdad’a
giderek Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin sohbetlerinde bulundu. Kısa
zamanda ilerleyip tasavvuf yolunda yükseldi. İcâzet ve hilâfet verilerek
İstanbul'a gönderildi. Sonra İzmir'e yerleşti ve orada vefat etti. Şöyle
anlattı:
Mürşidim Hâlid-i
Bağdâdî hazretleri buyurdu ki: Sizlere vasiyetim, size İslâmiyeti anlatan
hocaya îtirâzı terk, Resûlullah'ın dînine ittibâ ve kendini aradan çekip, yok
etmeyi bu yolun esâsı biliniz. Bu üçü olmadan bu yolda ilerleme olmaz. Bu yolun
büyükleri kendilerine bağlı olanlardan gâfil değildir. Onlara kimse kafa
tutamaz. Onlara kafa tutanın işi de, başı da, saâdeti de gider. Hanım,
çocuklar, mal ve mülk, Allahü teâlânın emânetleridir. Emânetlerini istediği
zaman alır. Nefs-i emmâreden kurtulmanın alâmeti, insanların övmesi ile
ayıplamasını, eşit görmektir. İnsanların rağbetine sevinip, aramamalarına,
etrâfınızda dolaşmamalarına üzülmek, basitlik, büyük akılsızlık ve
anlayışsızlıktır.
En mühim vasiyetim
şudur ki: Ölümü, âhiret hallerini ve nîmetlerin hakîki sâhibini unutmayınız.
Elden geldiği kadar peygamberlerin efendisinin (sallallahü aleyhi ve sellem)
sünnetine uymada ileri gitmeye çalışınız. Günde bin kere duyulmayacak kadar
alçak sesle, Kelime-i tehlîl (Kelime-i tevhid) söyleyiniz. Hem kalbe yönelerek,
hem de mânâsını düşünerek olsun. Böylece kalpte, hakîkî matlûbdan başka bir şey
kalmasın. Zîrâ büyüklerin yolunda asıl maksad mâbûddur.
İhlâs ne kadar çok olursa, evliyanın yardımı o kadar ziyâde olur. Evliyânın kalbleri, ilâhî nûrların çıkıp geldiği kaynaklardır. Onların hoşnut olduğundan, Hak teâlâ da hoşnuttur. Onların kalblerinde yer eden, büyük devlete kavuşmuştur. Bizim yolumuz, İslâm dînine ittibâ (uyma) yoludur. Herkes elinden geldiği kadar buna çalışmalıdır. Allah adamlarının iğnesini (dokunaklı sözlerini) ilâç gibi bilmelidir. Çünkü bu tâifenin celâli, cemâl ile karışıktır. Yâni kızmalarında da merhamet vardır. Bütün gayretle, sünnetin yayılmasına ve bid'atlerin yok edilmesine çalışmalı, Müslümanların, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri doğru îtikâd üzere olmalarına uğraşmalıdır. Bu işle uğraşmadan yapılan zühd ve ibâdeti, kör, kötürüm ve ihtiyarlar da yapar.