Kurban edilen, İsmail aleyhisselamdı
22/07/2020 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Sual: Bazı kimseler, kurban edilmek istenen İshak aleyhisselamdı
diyorlar. Böyle bir şeyin aslı var mıdır?
Cevap: Kurban
edilmek istenenin hazret-i İshak olduğu, Yahudilerin ellerinde bulunan uydurma
Tevratta bildirilmektedir. Halbuki, eldeki Tevratların bozuk, uydurma olduğunu
Kur’an-ı kerim haber vermektedir. Kur’an-ı kerim, kurbanlığın İsmail
aleyhisselam olduğunu gösteriyor. Sâffât suresinin yüzüncü ve sonraki
ayetlerinde mealen;
(Ya
Rabbi! Bana iyilerden bir oğul ver. Biz de, Ona halim, çok uysal bir oğlan
müjdeledik. Çocuk, İbrahim aleyhisselam ile yürüyecek çağa gelince, İbrahim;
“Ey oğulcuğum! Rüyada, seni boğazladığımı görüyorum. Bir bak, ne dersin?” dedi.
Babacığım, sana emir edilen ne ise, onu yap! İnşaallah beni sabredicilerden
bulursun, dedi. İkisi de, Allahın emrine teslim olunca, İbrahim, oğlunu alın
üzeri yere yatırdı. Bıçak çocuğu kesmedi. Ey İbrahim! Rüyaya sadık oldun. İyi
hareket edenleri biz böyle mükafatlandırırız, dedik. Bu iş, açık bir imtihan
idi. Oğlunun yerine, kesilmek üzere büyük bir koç verdik. Bundan sonra, Ona
iyilerden İshakı Peygamber olarak müjdeledik. Ona ve İshaka bereket verdik.
Onların soylarından iyi olanlar da, nefsine zulmedenler de vardır) buyuruldu.
Bu ayet-i kerimeler, kurban
edilenin İsmail aleyhisselam olduğunu açıkça göstermektedir. Çünkü, İbrahim
aleyhisselam, Rabbim bana emrettiği yere giderim diyerek hicret edince, önce
İsmail aleyhisselam sonra İshak aleyhisselam ihsan edildi.
Mir'ât-i Mekke kitabında
deniyor ki:
“Ömer bin Abdülaziz
hazretleri zamanında Yahudi hahamlarından biri Müslüman oldu. Halife buna;
-Kurban olunacak, İsmail
mi, yoksa İshak mı idi? dedi.
-Ya halife, Yahudiler,
hazret-i İsmailin kurban olunduğunu bilirler. Fakat İsmail aleyhisselam,
Muhammed aleyhisselamın ceddi olduğu için, kendi cedleri olan İshak
aleyhisselamın kurban olduğunu söylüyorlar, dedi.”
İbni Âbidîn hazretleri
buyuruyor ki:
“Müslümanların lüzumu olmayan din bilgilerini konuşmaları uygun değildir. İsmail mi daha üstündür, İshak mı üstündür? Kurban edilen hangisidir? Hazret-i Aişe mi dahâ üstündür, yoksa hazret-i Fâtıma mı, sormamalıdır. Bunları öğrenmek lazım değildir. Allahü teâlâ bu gibi şeyleri öğrenmeyi emir etmedi.”