Ömrü, lüzumsuz şeylere harcamamalı
12/07/2023 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Sual: İslam âlimleri, uzakta bulunan talebelerine, sevdiklerine veya talep edenlere mektupla da nasihat etmişler midir?
Cevap: Evet
etmişlerdir. Mesela İmâm-ı Rabbânî hazretleri, saliha bir hanıma nasihat olarak
yazdığı mektupta buyuruyor ki:
“Nasihatlerin birincisi, Ehl-i sünnet âlimlerinin, kitaplarında
bildirdiklerine göre, itikadı düzeltmektir. Çünkü, Cehennemden kurtulan yalnız
bu fırkadır.
Kıymetli ömrü, lüzumsuz mubahlara bile harcamamalıdır. Haram ile
geçirmemek, elbette lazımdır. Teganni, şarkı ve çalgı aletleri ile meşgul
olmamalı, bunların nefse verecekleri lezzete aldanmamalıdır. Bunlar, bal ile,
şekerle kaplanmış zehirdir.
Gıybet etmemelidir. Gıybet haramdır. Gıybet, bir Müslümanın veya
gayr-i müslimin gizli bir kusurunu, arkasından söylemektir. Din düşmanlarının
ve bidat sahiplerinin, mezhepsizlerin ve açıkça günah işleyenlerin bu
günahlarını ve zulmedenlerin ve alışverişte aldatanların bu fenalıklarını
duyurarak, bunların şerrinden sakınmalarına sebep olmak ve Müslümanlığı yanlış
söyleyenlerin ve yazanların bu iftiralarını herkese söylemek lazımdır. Bunları
söylemek, gıybet olmaz
Nemime yapmamalı, yani Müslümanlar arasında söz taşımamalıdır.
Bu iki günahı işleyenlere çeşitli azaplar yapılacağı bildirilmiştir. Yalan söylemek
ve iftira etmek de haramdır, sakınmak lazımdır. Bu iki fenalık her dinde de
haram idi. Cezaları çok ağırdır. Müslümanların ayıplarını örtmek, gizli
günahlarını yaymamak ve kusurlarını affetmek çok sevaptır. Küçüklere, emri
altında bulunanlara, fakirlere merhamet etmelidir. Kusurlarını yüzlerine
vurmamalıdır. Olur olmaz sebeplerle onları incitmemeli, dövmemeli ve
sövmemelidir. Hiç kimsenin dinine, malına, canına, şerefine, namusuna
saldırmamalı, herkese olan borçları ödemelidir. Rüşvet almak, vermek haramdır.
Yalnız, zalimin zulmünden kurtulmak için ve tehdit edilince vermek, rüşvet
olmaz. Fakat bunu da almak haram olur. Herkes, kendi kusurlarını görmeli,
Allahü teâlâya karşı yaptığı kabahatleri düşünmelidir. Allahü teâlânın,
kendisine ceza vermekte acele etmediğini, rızkını kesmediğini bilmelidir.
Ananın, babanın, devletin, dine uygun emirlerine itaat etmeli, dine uygun
olmayanlara isyan etmemeli, fitneye sebep olmamalıdır.”