Çocuklara iyi bir terbiye vermek lazımdır...

11/07/2023 Salı Köşe yazarı R.A

Her Müslümânın evlâdına dînini, îmânını, Peygamberini ve kitâbını (ya’nî Kur'ân-ı Kerîm'i) henüz çocuklukta öğretmesi lâzımdır.

 

Peygamber Efendimiz: "Bütün çocuklar, Müslümânlığa uygun ve elverişli olarak dünyâya gelirler. Bunları, sonra anaları-babaları, Yahûdî veya Hıristiyân yâhûd Mecûsî (ateşperest) yaparlar" buyurarak, dînin [Müslümanlığın] veya dînsizliğin yerleştirilmesinde en mühim işin, çocuklukta ve gençlikte olduğunu, bu bakımdan çocukların ve gençlerin iyi terbiye edilmelerinin lüzûmunu bildirmiştir.

Asr-ı Saâdet’ten sonra, târih boyunca insanlığa huzûrlu devirler yaşatmış olan Emevîler, Abbâsîler, Karahânlılar, Gazneliler, Timuroğulları, Bâbürlüler, Selçûklular, Osmânlılar ve daha birçok İslâm devletinin sultânları, insanlık âlemine çok büyük hizmetler yapmışlardır.

İslâm âlimleri ve atalarımız, asırlarca gecelerini gündüzlerine katarak çok kıymetli kitaplar yazmışlar ve bunları kütüphânelerde gözleri gibi koruyup bizlere kadar ulaştırmışlardır. Bizlere düşen, bunları okuyup istifâde etmek ve gereğini yapmaktır.

Millî ve ma’nevî duygularımızı güçlendirmek için millî, ma’nevî, dînî, ilmî, ahlâkî, târihî, kültürel bir eğitime ihtiyaç vardır.

Bundan anlaşılıyor ki, her Müslümânın evlâdına dînini, îmânını, Peygamberini ve kitâbını (ya’nî Kur'ân-ı Kerîm'i) henüz çocuklukta öğretmesi lâzımdır. İslâm âlimlerinin buyurduklarına göre bu, Müslümânın birinci vazîfesidir.

Bu iş, çocuk doğar doğmaz hemen âilede başlar; gerekli yaşa gelince, kreşlerde, anaokullarında; diğer ilk, orta dereceli ve yüksekokullarda, hattâ lisansüstü müesseselerde ve çevrede devâm eder.

Bu bakımdan çocuklarımıza ilk önce, Kur’ân-ı kerîmi, Peygamber Efendimizi, İslâm Büyüklerini ve dîn-i İslâmı, Müslümân-Türk'ün yüksek seciye ve ahlâkını, bütün millî ve ma’nevî değerlerimizi, târihimizi, târihî şahsiyetlerimizi, kültürümüzü ve medeniyetimizi öğretmeliyiz.

Çocuklar, Allahü teâlâya inanmayı, Peygamber sevgisini, büyüklere hürmeti, vatan-millet aşkını, “Ezân” ve “Bayrak”a saygıyı, gelenek ve göreneklerini hep âilede öğrenirler.

İslâm dîninde çocuk ve genç terbiyesinden, eğitiminden maksat, çocukların ve gençlerin, Allahü teâlânın râzı olduğu, kulların beğendiği, devletine, vatanına, milletine, âilesine, cemiyete ve insanlığa faydalı birer insan olarak yetişmeleridir...

Büyük âlimlerden İmâm-ı Gazâlî (rahimehullah) “Çocuğun terbiyesine çok dikkat etmelidir. Onun kötü arkadaşlarla düşüp kalkmasına mâni olmalıdır. Kötü arkadaş, çocuğun edeb ve terbiyesini bozar” buyurmaktadır.

Büyük velîlerden Seyyid Abdülhakîm Arvâsî (rahmetullahi aleyh) de “Evlât büyük bir nimettir. Ni’metin kıymeti bilinmezse, elden gider. Bunun için pedagoji yani çocuk terbiyesi, İslâm dîninde çok kıymetli bir ilimdir” buyurmuştur.