"Bakara Kur´ân'ın zirvesi Yasîn ise, kalbidir..."
27/02/2021 Cumartesi Köşe yazarı V.T
"Kim Bakara suresinin son iki âyetini geceleyin okursa o âyetler o
kişi için kâfidir."
Simkeşzade Hasan Feyzi Efendi Osmanlı ulemasındandır. Şeyh Abdülehad
Nuri'den hilâfet aldıktan sonra Bayramiye melâmilerinin şeyhlerinden Şeyh Beşir
Efendi'ye intisap etti. 1102 (m. 1690)’da vefat etti. “Beydavî tefsirinin
Bakara sûresi bölümüne talikatı” isimli eserinde şöyle nakleder:
Bu surenin fazileti hakkında muhtelif hadis-i şerifler rivayet edilmiştir.
Peygamberimiz bu hadis-i şeriflerinde buyuruyor ki: "Evlerinizi
kabirlere çevirmeyin. İçinde Bakara suresi okunan bir eve şeytan girmez.”
"Her şeyin bir zirvesi vardır. Kur´ân-ı kerimin zirvesi de Bakara
sûresidir. Onun içinde, Kur´ân'ın âyetlerinin efendisi olan bir âyet bulunmaktadır
ki o da âyete’l-kürsidir.”
"Kim Bakara suresinin son iki âyetini geceleyin okursa o âyetler o
kişi için kâfidir."
"Bakara suresi Kur´ân'ın zirvesi ve nişanesidir. Onun her âyetiyle
birlikte gökten seksen melek inmiştir. Âyete'l kürsi, Arş'ın altından alınıp
Bakara suresine katılmıştır. Yasîn ise, Kur’ân'ın kalbidir. Her kim Allah
rızasını ve âhiret yurdunu dileyerek Yasin’i okursa günahları muhakkak
bağışlanır. Siz, Yasin’i ölüleriniz üzerine okuyun."
Üseyd bin Hudayr’ın (radıyallahü anh) şöyle dediği rivayet edilir: O, bir gece bakara suresini okurken yanında bağlı bulunan atı ürkmüş, bunun üzerine Üseyd susmuş, atı da sakinleşmiş. Tekrar sureyi okumaya başlamış, at tekrar ürkmüş yine susmuş ve at sakinleşmiş, tekrar okumaya başlamış at yine ürkmüş hatta atın, yakınında bulunan oğlu Yahya’ya zarar vermesinden korkarak kalkıp oğlunu beri çekmiş ve göğe doğru baktığında önce gördüğü şeyi göremez olmuş. Sabah olunca olayı Peygamber efendimize anlatmış, Resulullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ona "Ey Hudayr oğlu oku, Hudayr oğlu oku, devam et," demiştir, Üseyd "Yâ Resulallah, atın yakınında bulunan oğlum Yahya’yı çiğneyeceğinden korkmuştum. Bunun için okumayı kesip başımı kaldırdım. Oğluma doğru gittim. Göğe doğru baktım. Bir de ne göreyim, içinde lamba gibi şeyler bulunan bir gölgelik. Sonra oradan ayrıldım ve bir daha göremez oldum." Resulullah "Onun ne olduğunu biliyor musun " diye sordu. Üseyd "Hayır" dedi. Resulullah "Onlar meleklerdi. Senin okuma sesine gelmişlerdi. Şayet okumaya devam edecek olsaydın, insanlar onları görecekler ve onların gözlerinden de kaybolmayacaklardı" buyurdu.