Pişmeyen hamur
10/08/2024 Cumartesi Köşe yazarı A.U
Evliyanın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin
her hali sünnet-i seniyyeye tam uygundu.
Şöyle ki;
Resûlullah Efendimiz bir gün eshabıyla ekmek
pişirmişlerdi tandırda.
Sahabeden her biri hamurunu alıp eliyle kızgın tandıra
yapıştırdı.
Efendimiz aleyhisselâm da mübarek eline hamur alıp
yapıştırdı tandırın sıcak gövdesine.
Bir müddet beklediler.
Sonra aldılar tandırdan.
Bütün hamurlar pişmişti.
Ama biri hariç...
Pişmeyen hamur, Resûlullah’ın hamuruydu.
Olduğu gibi duruyordu...
Peki, niçin pişmemişti?
Çünkü Resûlullah efendimizin mübarek eli her neye
temas etse, dünyada da, ahirette de, o şeyi ateş yakmaz.
● ● ●
Behâeddîn-i Buhârî hazretleri de; Resûlullah’ın
sünnetine uymak için, bir gün tandır başına gelmişti bazı talebesiyle.
Her biri biraz hamur aldılar.
Kızgın tandıra yapıştırdılar.
Bu büyük veli de hamurunu tandıra yapıştırdı.
Az beklediler.
Sonra aldılar tandırdan.
Bütün hamurlar pişmişti.
Sadece biri hariç.
Pişmeyen o hamur,
bu zatın hamuruydu.
Bunu görünce “Çok şükür,
bunda da sünnete uyduk” buyurdu.