"Eshâbıma dil uzatmayınız!"
23/07/2020 Perşembe Köşe yazarı V.T
"Eshâbım ümmetim için sığınaktır. Hangisine uyarsanız, hidâyete
kavuşursunuz."
Nûreddîn Alî el-Hazrecî hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. 920 (m. 1514)’de
Kahire'de doğdu. Zamanın büyük âlimlerinden Hanefî fıkıh ilmi tahsil ettikten
sonra Sultan Hasan Medresesinde müderrislik yaptı. Şernblâlî ve Nûreddin Halebî
talebelerinden en meşhurlarıdır. Kerîmüddin Halvetî vasıtasıyla Halvetiyye
tarikatına intisap etti. 1004 (m. 1596)’da Kahire'de vefat etti. Bir dersinde
şöyle anlattı:
Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” Eshâbının ve Ehl-i beytinin
“rıdvânullahi aleyhim ecmaîn” diğer ümmetlerden üstün ve fazîletli
olduklarına itikâd etmek dînî bir vecîbe ve İslâm akâidindendir. Selef-i
sâlihînin onlar hakkında naklettikleri hadîs-i şerîflere ve menkıbelerine itimat
ederiz. Doğru olduğuna inanırız. Onlardan bazısı bazısından efdal de olsa,
işlerinin derinliğine dalmayız. Zîrâ onlar her ne iş yapmışlarsa ve onlardan
her ne iş meydâna gelmişse, o işin bir hikmeti vardır ve sünnet-i seniyyeye
uygundur. Onlar hidâyet ehlidirler ve dalâlet üzerinde birleşmezler. Onlar
Resûlullahın sohbetiyle ve dînin yayılmasında, Resûlullaha yardımcı olmakla
şereflenmiş seçilmiş kimselerdir. Onların üstünlükleri Kur’ân-ı kerîmde
bildirilmişdir. Allahü teâlâ [Fetih sûresi 18. âyetinde meâlen] (Ağaç
altında sana söz veren müminlerden Allahü teâlâ elbette râzıdır.), [Fetih
sûresi 29. âyetinde meâlen] (Muhammed “aleyhisselâm” Allahın Resûlüdür.
Onun yanında bulunanlar (Eshâb-ı kirâm) kâfirlere karşı çok şiddetli, kendi
aralarında gâyet merhametlidirler. Onları rükû ve secde ederken (namaz
kılarken) görürsün. Allahtan lütuf ve rızâ isterler...), [Tevbe sûresi
100. âyetinde meâlen] (İyilik yarışında önceliği kazanan muhâcirler ve
ensâr ve onlara güzelce uyanlardan Allah râzı olmuştur. Onlar da Allah’tan
râzıdırlar...) buyurmuştur.
Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Yıldızlar gök ehli için sığınaktır. Ben
Eshâbım için sığınağım. Eshâbım da ümmetim için sığınaktır. Hangisine
uyarsanız, hidâyete kavuşursunuz. Eshâbıma dil uzatmayınız! Ümmetimden herhangi
biri, Uhud dağı kadar altın sadaka verse, Eshâbımın bir müd (bir avuç) arpa
sadakasına verilen sevâba kavuşamaz.”
“Zamanlar, asırlar ahalisinin en hayırlısı, en iyisi benim asrımın ahalisidir. [Yanî Sahâbe-i kirâmın hepsidir.] Ondan sonra ikinci asrın, ondan sonra üçüncü asrın müminleridir.”