Dinimizde zenginlik ve saltanatın önemi...
16/10/2024 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Dünya ve âhiret saadetine kavuşmak ve insanlara hizmet edebilmek için mal
ve makam sahibi olmak çok iyidir.
İslâmiyet ve çalışma hayatı -4-
Resûlullah efendimiz mal satmış ve satın almıştır.
Satın alması daha çok olmuştur. Ücret ile çalışmış ve çalıştırmıştır, ortaklık
yapmıştır. Başkasına vekil olmuş ve vekil yapmıştır. Hediye vermiş ve almıştır.
Ödünç ve ariyet mal almıştır. Vakıf yapmıştır...
Resûlullah efendimiz, dünya işi için kimseye kızmamış,
incitecek şey kimseye söylememiştir. Yemin etmiş ve ettirmiştir. Yemin ettiği
şeyleri yapmış, yapmayıp kefaret verdiği de olmuştur. Latife, şaka yapmış ve
söylemiş, latifeleri hep hak üzere ve faydalı olmuştur. Bunları yapmaktan
çekinmek, utanmak, kibir olur. Çok kimse burada yanılmıştır. Böyle kimseler,
tevazu ile tezellülü, zilleti birbiri ile karıştırmış ve nefis, burada çok
kimseyi aldatmıştır.
Mal ve makam sahibi olmak başka, mal ve makam sevgisi
başkadır. Dünya ve âhiret saadetine kavuşmak ve insanlara hizmet edebilmek için
mal ve makam sahibi olmak çok iyidir. Bütün dünya bir kimsenin olsa, mala
mağrur olmadan dine uygun harcasa, çok büyük sevap kazanır. Süleyman
aleyhisselam, büyük bir zenginlik ve saltanat içinde yüzdüğü hâlde, Cenâb-ı
Hak, Kur'ân-ı kerimde, (O ne iyi kuldur) diye övmektedir.
[Sad 30]
Peygamber efendimizden sonra insanların en üstünü
olan Hazret-i İbrahim’in ovaları dolduran davarları yanında yalnız yarım
milyon sığırı vardı. Mal ve makamı kötüye kullanmak zararlıdır. İnsanı iyilik
etmekten alıkoyan her şey dünyadır. Kur'ân-ı kerimde, Cennetin, makam hırsıyla
büyüklük taslamayan kimselere verileceği bildirilmektedir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
("La ilahe illallah" diyen, dünyayı dinden
üstün tutmadıkça, Allahü teâlânın gazabından ve azabından kurtulur. Dini
bırakıp dünyaya [haramlara] sarılırsa, Allahü teâlâ, ona "Yalan
söylüyorsun" buyurur.) [Hakim]
(Dünya işi için üzülen Allahü teâlâya karşı öfkelenmiş
olur.) [Taberani]
(Dünyayı ahirete tercih eden, üç şeye maruz kalır.
Sıkıntısı hiç eksilmez, yokluktan kurtulmaz ve doymak bilmeyen bir hırsa
kapılır ki, hiç bir zaman boş vakit bulamaz.) [Taberani]
(Cenneti isteyen hayra koşar, Cehennemden korkan,
haramlardan kaçar. Ölümü bekleyen dünya lezzetlerini terk eder. Dünyaya
meyledene musibetler yağar.) [İbni Hibban]
(Allahü teâlâ bir kuluna hayır murat edince, onu
dünyadan uzaklaştırır, ahirete teşvik eder ve kusurlarını kendine
gösterir.) [Deylemi]
(Tahsilsiz ilme,
rehbersiz hidayete kavuşmak isteyen, dünyadan yüz çevirsin!) [İ.Gazali]