Kalpte iman bulunduğuna alamet
29/06/2020 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Allahü teâlânın emirlerini yapmamak, kalbin bozuk olmasındandır.
Sual: Bir kalpte imanın bulunup bulunmadığının alameti, işareti var mıdır,
varsa bu alamet nedir?
Cevap: Allahü teâlânın emirlerini yapmamak, günahlardan sakınmamak, kalbin
bozuk olmasındandır. Kalbin bozuk olması, İslamiyete tam inanılmamasıdır. Mümin
olmak için, yalnız Kelime-i şehadeti söylemek yetişmez. Münafıklar da, bunu
söylüyor. Kalpte iman bulunduğuna alamet, İslamiyetin emirlerini severek
yapmak, yasak ettiklerinden de severek uzaklaşmaktır. İslamiyetin emirlerini
yapabilmek, yasaklarından sakınabilmek için, dinde lazım olanları, öğrenmek ve
öğretmek lazımdır. Din bilgilerini öğrenmeden, başka şeyler öğrenenler ve
çocuklarına doğru din bilgisi öğretmeyenler aldanmaktadır. Geleceği temin
etmek, acaba bunları elde etmek midir yoksa, Allahü teâlânın rızasını kazanmak
mıdır? Niyetin doğru olması için korkmalı ve çok istiğfar etmelidir. İmâm-ı
Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
“Teheccüd zamanında tövbe, istigfar etmek, Allahü teâlâya yalvarmak,
günahlarını düşünmek, ayıplarını, kusurlarını hatırlamak, kıyametteki azapları
düşünüp korkmak, Cehennemin sonsuz acılarından titremek lazımdır. Af ve
mağfiret için çok yalvarmalıdır. O zaman ve her zaman yüz kerre
(Estağfirullahel'azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüv el hayyel kayyûme ve etûbü
ileyh) demeli ve manasını düşünerek söylemelidir. Bunu ikindi namazından,
tesbihlerden ve duadan sonra yüz defa okumalıdır. Abdestsiz okunabilir. Hadis-i
şerifte; (Kıyamette, sayfasında çok istiğfar bulunanlara, müjdeler
olsun!) buyuruldu.”
İstiğfar ve bütün dualar, temiz kalple söylenmez, yalnız ağızla söylenirse,
faydası olmaz. İstiğfarı ağızla üç kere söyleyince, temiz kalp de söylemeye
başlar. Günah işlemekle kararmış olan kalbin söylemesi için, ağızla çok
söylemek lazımdır. Namaz kılmayanın ve haram lokma yiyenin kalbi kararır. Böyle
kalplerin de söylemeye başlaması için, ağızla en az yetmiş kere istiğfar
söylemelidir.
Fıkıh, ilmihal ve ahlak bilgilerini lüzumu kadar öğrenmek ve çoluk çocuğuna öğretmek, her Müslümana farz-ı ayındır. Öğrenmeyenler ve çoluk çocuğuna öğretmeyenler büyük günah işlemiş olur. Öğrenmeye lüzum görmeyen, ehemmiyet vermeyenin ise, imanı gider. Dinini öğrenen ise, dünya ve ahiret felaketlerinden kurtulur.