Âhiretin azapları pek acı ve sonsuzdur!..
05/03/2021 Cuma Köşe yazarı V.T
"Gençsiniz, içiniz kaynıyor. Dünya nîmetleri içindesiniz. Herkese
sözünüz geçiyor..."
Ahmed Ervâdî hazretleri Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin
halifelerindendir. Lübnan’da Trablusşam’ın Ervâd kasabasında doğdu. İlim ve
irfânını arttırmak için Trablusşam, Mısır ve başka yerlere gitti. Zamânın
meşhur âlimleriyle görüştü. Kendilerinden icâzet, diploma aldı. Daha sonra da
Şam'da evliyânın göz bebeği Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin sohbetlerine
katıldı. Kısa zamanda olgunlaştı. Kendisine icâzet verilip insanlara doğru
yolun bilgilerini anlatıp öğretmek için Trablusşam'a gönderildi. 1858 (H.1275)
senesinde orada vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:
Büyük üstadımız İmam-ı Rabbânî hazretleri, Mektubat kitabının birinci cild
doksan sekizinci mektubunda buyuruyorlar ki:
"Dünya hayatı çok kısadır. Âhiretin azapları pek acı ve sonsuzdur.
İleriyi gören akıl sahiplerinin, hazırlıklı olması lâzımdır. Dünyanın
güzelliğine ve tadına aldanmamalıdır. İnsanın şerefi ve kıymeti dünyalıkla
ölçülse idi, dünyalığı çok olan kâfirlerin herkesten daha kıymetli ve daha
üstün olmaları lâzım gelirdi. Dünyanın görünüşüne aldanmak akılsızlıktır,
ahmaklıktır. Birkaç günlük zamanı büyük nîmet bilerek, Allahü teâlânın beğendiği
şeyleri yapmaya çalışmalıdır. Allahü teâlânın kullarına ihsân, iyilik
etmelidir...
Kıyâmette azaplardan kurtulmak için, iki büyük temel vardır: Birisi, Allahü
teâlânın emirlerine kıymet vermek, saygı göstermektir. İkinci, Allahü teâlânın
kullarına, yarattıklarına şefkat, iyilik etmektir. Hep doğru söyleyici her ne
söyledi ise, hepsi doğrudur. Şaka, eğlence, sayıklama sözler değildir...
Tavşan gibi gözü açık uyku ne kadar sürecek. Bu uykunun sonu rezil, rüsvâ
olmak ve eli boş, mahrum kalmaktır. Mü'minûn sûresinin yüzonbeşinci âyetinde
meâlen;
(Sizi abes olarak, oyuncak olarak mı yarattım sanıyorsunuz. Bize dönmeyecek misiniz zannediyorsunuz?) buyuruldu. Her ne kadar, böyle sözleri dinleyecek hâlde olmadığınızı biliyorum. Gençsiniz. İçiniz kaynıyor. Dünya nîmetleri içindesiniz. Herkese sözünüz geçiyor. Her istediğinizi yapabiliyorsunuz. Fakat, size acıdığımız için, iyilik etmek istediğimiz için bunlar yazıldı. Elinizden bir şey kaçmış değildir. Tevbe edilecek, Allahü teâlâya yalvaracak zamandır. Haberleşmemiz lâzımdır."