"Kur’ân-ı kerîm bir değil binlerce mucizedir!.."
06/08/2019 Salı Köşe yazarı V.T
Resûlullah efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” en büyük mucizesi
Kur’ân-ı kerîmdir.
İbn-i Muhallid hazretleri hadîs, fıkıh ve târih âlimidir. 233 (m. 848)’de
Bağdâd’da doğdu. 331 (m. 943) senesinde aynı yerde vefât etti. Şöyle nakleder:
Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” en büyük mucizesi Kur’ân-ı
kerîmdir. Kıyâmete kadar bâkî kalacaktır. İnsanların dilinde okunacak ve
sayfalarda yazılı duracaktır. Hattâ Kur’ân-ı kerîm bir değil binlerce
mucizedir. Onun en kısa bir sûresinde, meselâ Kevser sûresinde sayısız
mucizeler vardır. Bütün insanlar birleşseler, Arabların beliğleri bir araya
gelip yardımlaşsalar, bir âyet-i kerîmesini söylemekten âcizdirler. Kur’ân-ı
kerîm, fesâhat ve belâgatta o kadar yüksektir ki, Arab kabîlelerinin bütün
fasîhleri ve belîğleri onun benzerini söylemeğe güç yetiremezler. Kur’ân-ı
kerîmin şaşırtıcı nazmı ve hayrete düşürücü üslûbu Arabların bütün üslûp ve
terkîplerinden mümtâzdır. Hiçbiri ona benzemez. Arabların sözleri arasında ona
benzer bir söz ne nâzil olmadan önce, ne de nâzil olduktan sonra aslâ vâki
olmamıştır.
Resûlullah efendimiz bir gün Kur’ân-ı kerîm okuyordu. Arabların
fasîhlerinden olan Velîd bin Mugîre işitti ve rikkate geldi. Ebû Cehil onun bu
hâlini görünce sitem etti. Bunun üzerine Velîd bin Mugîre şöyle dedi: Vallahi
sizden hiçbiriniz Arabların sözlerini ve şiirlerini benden iyi bilmezsiniz.
Muhammed'in okuduğu hiçbirine benzemez!
Arabların merâsimlerinden birinde, Arab kabîleleri toplanmışlardı. Velîd
bin Mugîre onlara Muhammed “aleyhisselâm” hakkında söyleyeceğiniz bir söz
üzerinde birleşin. Söyledikleriniz birbirinizi yalanlamasın. Böylece Arab
kabîlelerini Ondan soğutalım ve sakındıralım, dedi. Bir kısmı Ona kâhin diyelim
dediler. Velîd bin Mugîre, yok vallahi o kâhin değildir. Çünkü Onun sözlerinde
kâhinlerin sözlerindeki seciyeye benzer bir söz yoktur, dedi. Mecnûndur diyelim
diye teklîf ettiler. Velîd bin Mugîre, o da olmaz, zîrâ Onda hiç cünûn ve
vesvese yoktur. Şâirdir diyelim, dediklerinde ise, ben şiirin her çeşidini
gâyet iyi bilirim. Onun sözleri şiire hiç benzemiyor, dedi. Sihirbâz diyelim,
dediler. Velîd bin Mugîre, hâyır sihirbâz da değildir. Çünkü onda sihirbâzlar
gibi üfürmek ve düğüm yapmak yoktur. Bunun üzerine Kureyş müşrikleri bunların
hiçbiri olmaz diyorsun, o hâlde ne diyelim, dediler. Velîd bin Mugîre,
“Muhammed “aleyhisselâm” karı ile koca arasını, kardeşlerin ve akrabâların
arasını açan bir sihirbâzdır diyelim” dedi.