Dünya menfaatleri, seni akrabandan koparmasın!
21/06/2024 Cuma Köşe yazarı V.T
“Akrabâya, arkadaşlarına, komşularına samimî bir sevgi, tevâzu ve alçak
gönüllülük üzere olmalı."
Sertarîkzâde Emin Efendi İstanbul velîlerinden olup Nûreddîn Cerrâhî hazretlerinin halîfelerindendir. 1687 yılında doğdu. Çeşitli hocalardan ders aldıktan sonra Nûreddîn Cerrâhî hazretleri vâsıtasıyla yüksek derecelere kavuştu. Hocasının izni ile Eyüp Nişancası'nda kurduğu Sertarîkzâde Dergâhının şeyhliği yanında Fâtih Medreselerinde müderrislik yaptı. 1761 yılında vefât etti. Buyurdu ki:
"Dünyâyı iki defâ terk etmek lâzımdır. Önce dünyânın her türlü
nîmetlerini terk etmek. Sonra nîmetlere şükür için dünyâya dönmek ve dünyâ
hırsından uzak olmaktır."
"İnsanlar edebi üç ayrı şekilde anlamaktadırlar. Dünyâ ehlinin edebi;
fesâhat ve belâgat ilimlerine sâhip olup, pâdişâhların isimlerini ve şiirlerini
ezberlemektir. Dünyâya ehemmiyet vermeyen zâhidlerin edebi; riyâzet çekerek
nefsi ıslâh etmek, şehvet ve arzularını terk ederek dînin emir ve yasaklarına
uygun hareket etmektir. Âriflerin edebi; kalb temizliği, sırların kontrolü,
vaktin muhâfazası, hatıra gelen şeylere iltifât edilmemesi, taleb, huzûr ve
kurb ânında edebe riâyet edilmesidir."
“Yakın akrabâya, kardeşlerine, dostlarına, sevdiklerine, arkadaşlarına,
komşularına samimî bir sevgi, tevâzu ve alçak gönüllülük üzere olmalı, onların
sıkıntılarını paylaşmalıdır. Dünyâ o kadar âhım şâhım bir yer değildir. Dünyâ
işleri için birbiriyle irtibâtı kesip, kopmamalıdır. Hiçbir âile ocağı
çekişmekten başka bir şeyle sönmemiştir. Düşmanlık yapanlara da iyilik ederek
onları mahcûb etmelidir.”
“Kur'ân-ı kerîmde meâlen şöyle buyruluyor: (Düşmanların kötülüğünü
onlara iyilik yapmak sûretiyle def et. Böyle yaparsan, düşman olan kimsenin
sana dost olduğunu, seni sevdiğini göreceksin. Bunu [düşmana iyiliği] ancak
çok sabırlılar ve büyük nasîb sâhipleri yapar.) (Fussilet sûresi:
34) Bu sözümüz, dünyâlık sebebiyle, kendisine düşmanlık edilen bir
Müslümanın tâkip edeceği yol hakkındadır. Fakat, Râfizîler, Hâricîler ve
benzerleri gibi kendilerine sırf Allah için düşmanlık yapılması gereken
kimselere karşı tavrımızın ve tutumumuzun nasıl olacağına gelince, bozuk
îtikâdlarından tövbe etmedikçe kendilerine muvâfakat edilemez. İsterse babası
ve oğlu olsun.
"Âlimde şu üç haslet (özellik) bulunur. Birincisi, kendisinden
yukardakine karşı gelmemek. İkincisi, kendinden aşağıdakileri hor ve alçak
görmemek. Üçüncüsü, ilmine karşı dünyâlık almamak."