Bela ve musibet, işlenen günahlar sebebiyledir!
21/06/2024 Cuma Köşe yazarı A.D
Herkese dert ve bela, günah yolundan, rahat ve huzur da, itaat yolundan gelir. Allahü teâlânın âdeti böyledir.
Her izzet ve her nimet, Allahü teâlâya ihlas ile itaat
ve ibadet etmekten, her kötülük ve sıkıntı da, günah işlemekten hasıl olur.
Herkese dert ve bela, günah yolundan, rahat ve huzur da, itaat yolundan gelir.
Allahü teâlânın âdeti böyledir. Cenab-ı Hak, hiç kimseye, sebepsiz bela
göndermez. Bir âyet-i kerimede mealen buyuruldu ki:
"Bir millet, kendini bozmadıkça, Allah
onların hâllerini değiştirmez." [Rad
11]
Salih el-Merrî hazretleri buyurdu ki: "İnsanların
başına gelen bela ve musibetler işledikleri günahlar
sebebiyledir."
Ömer bin Abdülaziz buyurdu ki: "Haccâc,
insanların günahları, hataları yüzünden Allahü teâlâ tarafından gönderilmiş bir
bela idi."
İmam-ı Âzam hazretleri buyuruyor ki: "Zalim bir
sultan sana musallat olur ve sen onun yüzünden dininden bir açık verecek
olursan, hem kendin hem de onun için tövbe ve istigfar ederek açığını kapatmaya
çalış."
Muhammed bin Yusuf, bir gün, tanıdıklarının birinden
bir mektup almıştı. Mektup sahibi, ülkelerindeki valilerin zulmünden şikâyette
bulunuyor idi. Mektubu okuduktan sonra, şu cevabı yazıp gönderdi:
"Kardeşim, mektubunuz bize ulaşmıştır. Bilirsiniz
ki isyan eden bir kimse, kendisine eza ve cefa yapılmasını reddedemez. Bana
öyle geliyor ki, maruz kaldığınız durum, kusur ve günahlarınızdan
doğmaktadır."
Harun Reşid, haksız olarak bir adamı hapsettirir.
Hapsedilen adam ona şöyle bir mektup yazar:
"Ey Harun, iyi bil ki, hapiste geçirdiğim her
güne, çektiğim her sıkıntıya karşılık senin ömründen bir gün eksilmekte ve
nimetlerinden noksanlaşmaktadır. Unutma ki hesap günü yakındır! O gün aramızda
hâkim ancak Allah olacaktır!"
Harun Reşid mektubu okuyunca, onu hapisten çıkarttı ve
kendisine ihsanda bulundu.
Malik bin Dinar hazretleri buyurdu ki:
"Tevrat'ta şöyle yazılıdır: Allah buyurur ki: Kim bana itâat ederse,
onları ona rahmet vesilesi yaparım. Kim de bana âsi olursa, onları kendisine
bela kılarım. Siz kendinizi hükümdarlara sövmekle meşgul etmeyiniz. Bana
tövbe ve istiğfar ediniz ki onları size merhametli kılayım."