Fakir, muhtaç demektir
20/06/2024 Perşembe Köşe yazarı S.A
Üzerinde yaşamakta olduğumuz, tatlı ve acı günler geçirdiğimiz dünyamıza ve içindekilere, bir daha buluşmamak üzere veda edeceğiz...
Her doğan yeni gün ile birlikte hepimize yeni bir
dünya kurulur. Her şey bizim için yeniden yapılır... Güneş ışıklarıyla, kuşlar
sesleriyle, çiçekler tebessümleriyle bu hazırlığa katılır. Böylece, imtihan
için dünyaya gönderilen insanın eline 24 saat denilen bir fırsat verilir. Ve zaman
sahifesinde hayatımız yazılmaya başlanır... Alışkanlıklar, dikkatleri
öylesine köreltir ki, olup bitenin çok kimse farkına bile varmaz. Bütün gün,
güneşin altında dolaştığı hâlde, ondan habersiz yaşayanların sayısı yine de az
değildir...
Gelin biz aynı duruma düşmeyelim. Belki bu son fasıl,
bu son fırsattır. Ömrün, bir akşamını daha geride bırakmak üzere olduğumuzu
unutmayalım. Ölümü, kendi başımıza gelmeden önce, başkalarına ait bir şey
zannetmekten vazgeçelim. Ne kadar gördüysek hep biz cenaze taşımışız, kabre
koymuşuz. Hep böyle olacak sanıyoruz... Üzerinde yaşamakta olduğumuz,
tatlı ve acı günler geçirdiğimiz dünyamıza ve içindekilere, bir daha buluşmamak
üzere veda edeceğiz.
Hepimiz burada misafiriz, buradan başka yerlere
gideceğiz. Misafir olan beraberinde götüremeyeceği şeylere gönül
vermez. İstesek de istemesek de bir gün mutlaka öleceğiz. Bu, bütün
varlıklar için mukadderdir. Ölümle ne kadar "güreşsek" hep o galip
gelir...
Ayaklarımızın altındaki toprak bir gün boyumuzu
aşacaktır. Öyle bir günle karşılaşacağız ki, gecesini göremeyeceğiz, öyle bir
gecemiz olacak ki, gündüzü olmayacaktır.
Ne kadar güzel giyinirsek giyinelim, son elbisemiz
kefendir. Ne kadar konforlu evlerde, villalarda, köşklerde oturursak oturalım
son taşınacağımız ev kabir olacaktır. Ölüm kimseye acımaz, kimseden
korkmaz, serveti ne kadar çok olursa olsun önem vermez, rüşvet
almaz... Bugüne kadar hiç kimse, ölümden ne kendisini ne de başkasını
kurtarabilmiştir. Cihana hükmedenler bile Azrail aleyhisselam karşısında boyun
bükmüş ve ruhunu teslim etmek zorunda kalmışlardır.
Yeryüzünde binlerce din vardır, bunlara inanan
milyonlarca insan var, dinsizler de mevcuttur. Ayrı ayrı şeylere inanırlar.
Fakat bunların ortak inandıkları bir şey vardır ki, o da ölümdür!.. Ölümü hiç
kimse inkâr etmez, edemez de. O hâlde hazır olmalıyız...
Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: "Akıllı
insan ölümü en çok düşünen ve ölümden sonraki hayat için hazırlık
yapandır."
İnsanoğlu rahat edebilsin diye
dünyadaki evinin bütün eksikliklerini tamamlar, daha sonra taşınır. Elektriği
yanmıyorsa, suları akmıyorsa, kapısı penceresi muhkem değilse sıkıntı
çeker... Kabre girmeden önce de orasını mamur hâle getirmeliyiz. Çünkü
orada dünyadaki evimizden daha çok kalacağız!..