Akıllı Müslüman, ölümden sonrasına hazırlık yapar...
07/09/2020 Pazartesi Köşe yazarı R.A
"İnsanların sâhip oldukları, ama geçtikten sonra bir daha, ebediyyen
bulamayacakları en kıymetli sermâye zamandır"
Sevgili Peygamberimiz: “Akıllı kimse, kendisini hesâba çekip
ölümden sonrası için hâzırlık yapan kimsedir” buyurmuştur.
Bilindiği üzere, akıp giden zamân içerisinde, bize emânet edilen ömrümüzü
tamamlamaktayız.
Büyük velîlerden Cüneyd-i Bağdadî (kuddise sirruh), "İnsanların
sâhip oldukları, ama geçtikten sonra bir daha, ebediyyen bulamayacakları en
kıymetli sermâye zamandır" buyurmaktadır.
Büyük âlim Ebû Saîd Muhammed Hâdimî de, “geçen zamanı geri getirmek
için bütün sultânlar, pâdişâhlar, krallar yani devlet başkanlarının tamâmı
bir araya gelseler ve bütün hazînelerini de harcasalar, yine de geri
getiremezler” buyurmuştur.
Doğum günü ve mübârek geceler, hep hicrî yıl ile kutlanır. Bütün
ibâdetlerde ve dînî faâliyetlerde de kamerî aylar esâs alınır. İslâmiyet,
Müslümânların, îmânlarında ve ibâdetlerinde, Müslümân olmayanları taklit
etmelerini, onlara benzemelerini, onların dînlerinin ve ibâdetlerinin alâmeti
olan şeyleri yapmalarını ve kullanmalarını yasak etmiştir.
Hicrî-Kamerî Takvimde; Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın,
Mekke-i mükerremeden Medîne-i münevvereye hicret ettiği sene, başlangıç kabûl
edilir.
İçerisinde bulunduğumuz Muharrem ayı, Kur’ân-ı kerîmde kıymet verilen 4
aydan biridir [Muharrem el-harâm, Recebül-ferd, Zilkade ve Zilhicce ayları
harâm aylardır].
Her insân, kendisine takdîr edilen ömrü, İlâhî irâde istikâmetinde
geçirmekle mükelleftir. Peygamber Efendimiz: “Nasıl yaşarsanız öyle
ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle haşrolunursunuz” buyurmuştur. Zaman
nimeti, Allahü teâlânın bizlere en önemli lütuflarından birisidir. Unutmayalım
ki, zaman en büyük sermâyedir. Dünyâ ve âhiret saâdetini kazanmak, bu sınırlı
zamânı iyi kullanmaya bağlıdır.
Onun için, Tâbiîn-i kirâmın en önde gelenlerinden, müfessir,
muhaddis, mütekellim, mutasavvıf Hasan-ı Basrî (rahmetullah
aleyh) "Sizin, bugün, parayı sarf ederken gösterdiğiniz
hassâsiyeti, Eshâb-ı kirâm (aleyhimür-rıdvân), zamanlarını
kullanırken gösterirlerdi" buyurarak ne kadar önemli bir noktaya
dikkat çekmiştir.
İmâm-ı Rabbânî müceddid-i elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendî (rahmetullah aleyh) ise "Vakit keskin bir kılıç gibidir. Mühim işleri bugün yapmalı, mühim olmayanları yarına bırakmalıdır" buyurmuştur.