Hakiki ilmin özelliği
21/12/2024 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Din ilimlerini öğrenen ve anlatan çok kimse vardır, bunların doğru, hakiki olduğu nasıl anlaşılır?
Cevap: Hakiki ilim,
insana aczini, kusurunu ve Rabbinin büyüklüğünü, üstünlüğünü bildirir.
Yaratanına karşı korkusunu ve mahluklara karşı tevuzusunu arttırır. Kul
haklarına ehemmiyet verir. Böyle ilmi öğretmek ve öğrenmek farzdır. İhlas ile
ibadet etmeye sebep olur. Kibre sebep olan ilmin ilacı iki şeyi bilmekle olur.
Birincisi, ilmin kıymetli, şerefli olması, salih
niyete bağlıdır. Cehaletten ve nefsinin hevasından kurtulmak için öğrenmek
lazımdır. İmam olmak, müftü olmak, din adamı tanınmak için öğrenmemek lazımdır.
İkincisi, ilmi ile amel etmek ve başkalarına öğretmek
ve bunları ihlas ile yapmak lazımdır. Amel ve ihlas ile olmayan ilim
zararlıdır. Hadis-i şerifte;
(Allah için olmayan ilmin sahibi Cehennemde ateşler
üzerine oturtulacaktır) buyuruldu. Mal, mevki ve şöhret
için ilim sahibi olmak böyledir. Dünyalık ele geçirmek için ilim öğrenmek, yani
dini dünyaya vesile etmek, altın kaşıkla necaset yemeye benzer! Dini dünya
kazancına alet edenler, din hırsızlarıdır. Hadis-i şerifte;
(Din bilgilerini dünyalık ele geçirmek için edinenler,
Cennetin kokusunu duymayacaklardır) buyuruldu.
Fen bilgilerini dünya menfaati için öğrenmek caizdir.
Hadis-i şerifte;
(Bu ümmetin âlimleri iki türlü olacaktır: Birincileri,
ilimleri ile insanlara faydalı olacaktır. Onlardan bir karşılık
beklemeyeceklerdir. Böyle olan insana denizdeki balıklar ve yeryüzündeki
hayvanlar ve havadaki kuşlar dua edeceklerdir. İlmi başkalarına faydalı
olmayan, ilmini dünyalık ele geçirmek için kullananlara kıyamette Cehennem
ateşinden yular vurulacaktır) buyuruldu.
(Âlimler, Peygamberlerin vârisleridir) hadis-i
şerifindeki âlim, Resûlullah efendimizin yolunda olan, Onun yoluna uyan din
âlimi demektir. Bir hadis-i şerifte de;
(Kıyamet günü bir din adamı getirilip Cehenneme
atılır. Cehennemdeki tanıdıkları etrafına toplanıp, sen dünyada Allahın
emirlerini bildirirdin. Niçin bu azaba düştün derler. Evet, günahtır yapmayın
derdim, kendim yapardım. Yapınız dediklerimi de yapmazdım. Bunun için, cezasını
çekiyorum der) buyuruldu.
Eshâb-ı kiram çok âlim oldukları için
küçük günahlardan da, büyük günahlar gibi korkarlardı.