Nakli esas alan kitapları yaymaya çalışmalıdır...
18/10/2024 Cuma Köşe yazarı A.D
Ehl-i sünnet âliminin eserlerinden hazırlanmış "Tam
İlmihâl" kitabını okuyup öğrenen kimse âlim olur. Tatbik eden
ise velî olur...
İlim öğrenmenin ve öğretmenin fazileti çok büyüktür. Mesela bin kadar Ehl-i sünnet âliminin eserlerinden hazırlanmış "Tam İlmihâl Seadet-i Ebediyye" kitabını okuyup öğrenen kimse âlim olur. İçinde bildirilenleri ihlâsla tatbik ederse, Allahü teâlânın rızasına da kavuşur. Kitabı başkasına vermek de, ilmi yaymak, ilmi öğretmek olur...
Emr-i maruf, farz-ı ayn değil, farz-ı kifayedir. Yani,
herkese farz değil, gücü yetene farzdır. Maruf, dinimizin emrettiği,
münker ise, dinimizin yasakladığı işlerdir. Emr-i maruf yapılmazsa, ilim yok
olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Fitne [bid’at, sapıklık,
küfür] yayıldığı zaman, hakikati, doğruyu bilen bir kimse, [imkânı
nispetinde, söz ile, yazı ile, gazete, dergi, radyo, tv ile] başkalarına [mümkün
olan her yere ve herkese] bildirsin, [imkânı var iken, bir
engel de yok iken bildirmezse], Allahü teâlânın, meleklerin ve bütün
insanların laneti onun üzerine olsun!) [Deylemi]
Kitap dağıtarak dini yaymak günümüzün cihadıdır ve
bildirilen faziletlere kavuşturur. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bütün ibadetlere verilen sevap, Allah yolunda
cihada [savaşa] verilen sevaba göre, deniz yanında
bir damla su gibidir. Cihad sevabı da, emr-i maruf ve nehy-i anil-münker sevabı
yanında, denize nispetle bir damla su gibidir.) [Deylemi]
Görüldüğü gibi, ibadetlerin sevabı Allah yolunda
savaşmanın sevabına göre çok azdır. Bu cihad sevabı da emr-i marufun yanında
denizde damla kalıyor. Emr-i maruf yaparak çok sevap kazanmak isteyen,
nakli esas alan muteber din kitaplarını yaymaya çalışmalıdır...
***
Büyük İslam âlimi Hüseyin Hilmi Işık "kuddîse
sirrûh" buyurdu ki:
"Efendim bu dine hizmetler durursa felaketler peş
peşe gelir... Bir gün müşrikler Peygamber efendimize (aleyhisselam) geldiler.
Dediler ki:
-Sen peygamber olduğunu söylüyorsun. Beddua et gökten
taş yağsın, ateş yağsın görelim senin peygamber olduğunu!
Resûlullah Efendimiz onlara buyurdular ki:
-Ben aranızdayken böyle bir şey olmaz, umumi felaket
gelmez.
Vârislerinin bulunduğu yere de
gelmez kardeşim. Yeter ki onların sevgisi devam etsin, onların hizmeti devam
etsin... Dine hizmetin esâsı, 'Sünnet'i ihyâ etmek ve 'Bidat'i yok
etmektir. Bu da çok zor, gayret ister. Zor olduğu için de çok kıymetli
efendim, Emr-i mâruf çünkü... Bir zengin bütün servetini muhtaçlara
dağıtsa, kazandığı sevap, bir 'Sünnet'i ihyâ etmenin sevâbına yetişemez, hattâ
onun yanında damla gibi kalır. Kaldı ki Hakikat Kitabevi'nin
yayınladığı Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâblarında yalnız sünnet yok efendim,
'Vâcibler' var, 'Farzlar' var, alınacak sevâbı bir düşünün..."