"Olanla yetin, olmayan şeye de râzı ol!"
03/09/2023 Pazar Köşe yazarı V.T
Muhammed İbn-i Hafîf hazretleri büyük velîlerdendir. 889 (H.276)
senesinde İran’da Şîrâz'da doğdu. 981 (H.371)'de Şîrâz'da vefât etti. Hallâc-ı
Mansûr, Cüneyd-i Bağdâdî ve birçok âlimin sohbetlerinde bulunmuş, onlardan ilim
öğrenmiştir. Kelâm ilmini İmâm-ı Eş'arî'den öğrenen İbn-i Hafîf, Şâfiî
mezhebindeydi.
İbn-i Hafîf'in rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte Peygamber
efendimiz; "Eğer Allahü teâlânın katında, bütün dünyânın bir
sinek kanadı kadar kıymeti olsaydı, kâfirlere bir yudum su vermezdi" buyurdu.
Kendisi anlatır:
Ebü'l-Abbâs bin Süreyc'in huzûrunda fıkıh dersi öğreniyorduk:
"Allah sevgisi farz mıdır, yoksa farz değil midir?" diye sordu.
"Farzdır" diye cevap verdik. İbn-i Süreyc; "Delîliniz
nedir?" diye sorunca; "Tevbe sûresi 24. âyetinde Allahü teâlânın
meâlen: (Ey
Resûlüm, o hicreti terk edenlere de ki: Babalarınız, oğullarınız,
kardeşleriniz, hanımlarınız, akrabâlarınız, kazandığınız mallar, geçersiz
olmasından korktuğunuz bir ticâret, hoşunuza giden meskenler, size Allah ve
Resûlünden ve O'nun yolunda cihaddan daha sevgili ise, artık Allah'ın azâbı
gelinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidâyete erdirmez) buyurduğu
delîlimizdir. Allahü teâlâ burada, kendi sevgisini ve Habîbinin sevgisini diğer
sevgilere üstün kıldı. Kendi sevgisine ve Resûlünün sevgisine ortak bir sevgiye
karşı azap vadetti. Allahü teâlânın azâbı, ancak farzı terk etmek
üzerinedir" diye cevap verdik. Ayrıca; "Resûlullah'ın sevgisi de
farzdır. Bunun delîli de, Resûlullah efendimizin şu hadîs-i şerîfidir: (Sizden
birisi beni kendi nefsinden, âilesinden, malından, çocuğundan ve bütün insanlardan
daha çok sevmedikçe kâmil îmân etmiş olmaz) buyuruldu"
dedik.
İbn-i Hafîf hazretleri buyurdu ki:
"Dört şey talebeye zarûrî lâzımdır: Birincisi; bir binek
hayvanıdır, bu sabırdır. İbâdetlere yönelmede, günahlardan sakınmakta ve
musîbetlere tahammülde ona binilir. İkincisi; oturup rahat edebileceği ve
korunup barınacağı bir evdir, bu akıldır. Onunla şeytanın vesvesesinden ve
nefsin helâk edici muhâlefetinden korunmak mümkün olur. Üçüncüsü; görenin
beğeneceği güzel bir elbisedir, bu hayâdır. Bununla kötü iş ve sözlerden
korunulmuş olur ve nefsi terbiye etmek mümkün olur. Dördüncüsü; aydınlatıcı bir
kandildir, bu da faydalı ilimdir. Bu, talebeyi doğru yolda hidâyet nûruna
ulaştırır."
"Kalbin olgunlaşması, Allahü teâlânın zikri ile olur."
"Tevekkül; olan şey ile yetinmek ve olmayan şeye râzı
olmaktır."