Allahü teâlânın sevdiği kullar...
11/06/2020 Perşembe Köşe yazarı V.T
Kulların nasıl olmaları gerektiği Kur'ân-ı kerimde
açıklanmaktadır...
Abdurrahman İbn-i Ebî Hatim hazretleri hadis, tefsir ve fıkıh âlimidir.
240'ta (m. 854) İran’da Rey'de doğdu. İlim tahsili için Şam ve Mısır'a giderek
zamanın büyük âlimlerinden icazet aldı. 327 (m. 938)’de vefat etti. Tefsirinde
şöyle buyurmaktadır:
Allahü teâlânın, kullarının nasıl olmasını istediği Kur'ân-ı kerimde
açıklanmaktadır: Furkan sûresinin 63-69. âyet-i kerimelerinde meâlen, (Rahmânın
[yâni kullarına acıması çok olan Allahü teâlânın fazîletli] kulları, yeryüzünde
gönül alçaklığı ve vakâr ile yürürler. Câhiller kendilerine sataştığı zaman
onlara, (sağlık, esenlik size) gibi güzel sözler söyleyerek doğruluk ve
tatlılıkla günahtan sakınırlar. Onlar, Rableri için, secde ve kıyâm ederek
[yâni namaz kılarak] gecelerler. [Ona hamd ederler. ] Onlar (Rabbimiz Cehennem
azâbını bizden uzaklaştır. Doğrusu Onun azâbı devamlı ve acıdır, orası şüphesiz
ne kötü bir yer ve ne kötü bir duraktır) derler. Onlar sarf ettikleri zaman, ne
isrâf, ne de cimrilik ederler, ikisi ortası bir yol tutarlar ve kimsenin
hakkını kesmezler. Onlar Allaha ortak koşmazlar. Allahın haram ettiği cana
kıyıp, kimseyi öldürmezler. [Ancak suçluları cezâlandırırlar. ] Zinâ etmezler).
Ve 72-74. âyetlerinde, ([Allahü teâlânın sevdiği, fazîletli kullar], yalan yere
şehâdet etmezler. Faydasız ve zararlı işlerden kaçınırlar. Böyle faydasız veya
güçle yapılan bir işe tesâdüfen karışacak olurlarsa, yüz çevirip vakârla
uzaklaşırlar. Kendilerine Allahın âyetleri hâtırlatıldığı zaman, körler ve
sağırlar gibi görmemezlik, dinlememezlik etmezler. Onlar, (Yâ Rabbî, bize
zevcelerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzü aydınlatacak sâlih kişiler ihsân et!
Bizi, Allaha karşı gelmekten sakınanlara önder yap! diye yalvarırlar)
buyurulmuştur.
Bundan başka, Sâf sûresinin ikinci ve üçüncü âyetlerinde meâlen, (Ey îman
edenler! Yapmadığınız bir şeyi niçin söylersiniz? Yapamadığınız şeyi yaptık
demeniz, Allah katında büyük öfkeye sebep olur) buyurulmuştur ki, bu da, bir
insanın yapamayacağı bir şeyi vadetmesinin, onu Allah katında kötü kişi
yapacağını göstermektedir.
Resûlullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki:
(İyi huyları tamamlamak, iyi ahlâkı dünyaya yaymak için gönderildim.)
Bir hadis-i şerifte de (Îmanı yüksek olanınız, ahlâkı güzel olanınızdır) buyuruldu. Îman bile, ahlâk ile ölçülmektedir.