Özrü olmadan ruhsatla amel etmek
02/09/2023 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Bir Müslüman, hiçbir özrü
yokken, kitaplarda ruhsat diye bilidirilen kolay hükümleri toplayıp bunlarla
amel edebilir mi?
Cevap: Bütün
mezheblerde, yapılması kolay işler yani ruhsat bulunduğu gibi, yapılması güç
yani azimet olan işler de vardır. Azimet olan işi yapabilecek kimsenin, kolay
işi yapmaya kalkışması, din ile oynamak olur. Azimeti yapmaktan aciz olan,
özürlü olan kimsenin ruhsat olanı yapması caiz olur. Böyle kimsenin ruhsat
olanı yapması, azimet yapmış gibi çok sevap olur. Aciz olmayanın, kendi
mezhebindeki ruhsatları yapmaması, azimetleri yapması vacibdir. Hatta, kendi
mezhebinde yalnız ruhsatı bulunan işin, başka mezhebde azimeti varsa, o azimeti
yapması vacib olur. Mezheb imamlarından birinin sözünü beğenmemekten veya kendi
düşüncesini onun sözünden daha üstün sanmaktan, çok sakınmalıdır. Çünkü,
başkalarının ilimleri, anlayışları, müctehidlerin, ilimleri ve anlayışları
yanında, hiç gibi kalır. Özrü olmayan kimseye kendi mezhebinde ruhsat ile amel
caiz olmayınca, başka mezheblerdeki kolaylıkları araştırmanın, yani mezhebleri
telfik etmenin hiç caiz olmadığı anlaşılmaktadır.
Sual:
Ölen bir kimse kabre getirildiğinde mezarın içine kaç kişi iner ve ne şekilde
konur?
Cevap: Kabre
tek veya çift sayıda kimse girip, kıbleye dönüp, kabrin kıble tarafına ve kabre
paralel olarak bırakılmış olan meyyiti alıp, kabir içine veya lahd içine, yüzü
kıbleye karşı korlar. Koyarken, “Bismillâh ve billah ve alâ millet-i
Resûlillah” derler. Ezan okumazlar. Meyyitin yüzü, lahdin
içine doğru olup, arkasına toprak ve kerpiç konur. Sonra mezarın içi toprakla
doldurulur. Ters konmuş meyyiti kıbleye çevirmek için mezar açmak caiz
değildir. Çünkü, mezarı açmak haramdır. Kabirde unutulan bir malı almak için
açılabilir. Kabirde kefenin uçları çözülür.
Sual:
Peygamber efendimizin eshabının sayısı ve yaşları belli mi idi?
Cevap: Resûlullah
efendimizin birkaç yakın akrabasından başka Eshab-ı kiramın hepsi yaşça
Resûlullah efendimizden küçük idiler. Resûlullah efendimizin Eshabının adedi,
iyi bilinmiyor ise de, Mekke'ye on bin kişi ile ve Tebük gazasına yetmiş bin
kişi ile ve Veda Haccı'na doksan bin kişi ile gitmişti. Vefatları zamanında,
yüzyirmidört binden ziyade Sahabe hayatta idi.