İnsana beş duyu, sırayla verilmektedir
07/08/2024 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Sual: Çocuk dünyaya gelince, beş duyu organı, sırayla mı yoksa hemen mi verilmektedir?
Cevap: İmâm-ı Rabbânî hazretleri İsbât-ün-nübüvve kitabında konu ile
alakalı olarak buyuruyor ki:
“İnsan, yaratılışında her şeyden habersizdir.
Hâlbuki, insanın dışındaki mahluklar o kadar çoktur ki, Allah’tan başka kimse
bilmez. Bunu, Müddessir sûresinin 31. âyeti bildirmektedir. Çocuk, İdrak,
anlama aletleri ile âlemleri anlamaya başlar. Mahlukların her cinsine bir Âlem diyoruz.
İnsanda ilk yaratılan idrak aleti Lems, dokunma hassasıdır. İnsan,
bu hassası ile, soğuğu, sıcağı, yaşı, kuruyu, yumuşağı, katıyı ve benzerlerini
anlar. Lems hassası renkleri, sesleri anlayamaz. Sonra görme hassası yaratılır.
Bununla, renkler, şekiller anlaşılır. Görmekle anlaşılan şeyler, lems âleminden
daha geniştir. Sonra, işitme hassası açılır. Bu his organı ile sesler, nağmeler
anlaşılır. Sonra tat duyma hassası yaratılır. Sonra, koku alma hassası
yaratılır. Böylece His âlemini tanıtan beş duyu kuvveti
tamamlanır. Yedi yaşına doğru Temyiz kuvveti yaratılır. Bununla,
his kuvvetleri ile anlaşılamayan şeyler anlaşılır. Bu kuvvet, his kuvvetleri
ile idrak olunan, anlaşılan şeyleri birbirlerinden ayırır. Daha sonra akıl
yaratılır. Akıl, temyiz kuvveti ile ayrılmış, faydalı, zararlı, iyi, fena
oldukları anlaşılan şeylerden, lazım, caiz, mümkün, imkânsız olanları ayırır.
Akıl, temyiz ve his kuvvetlerinin anlayamadığı şeyleri anlar. Allahü teâlâ,
bazı seçtiği kullarında, akıldan sonra başka bir kuvvet daha yaratır. Bununla,
aklın bilemediği, bulamadığı ve ileride olacak şeyler anlaşılır. Buna Nübüvvet yani
peygamberlik kuvveti denir. Temyiz kuvveti, akıl ile anlaşılan şeyleri
anlayamadığı için, bunlara inanmıyor. Akıl da, peygamberlik kuvveti ile
anlaşılan şeyleri anlayamadığı için, bunların var olduklarına inanmıyor. Anlamadığını
inkâr etmek, anlamamanın, bilmemenin ifadesi oluyor. Bunun gibi, kör olarak
dünyaya gelen, renkleri, şekilleri hiç işitmese, bunları bilmez, varlıklarına
inanmaz. Allahü teâlâ, Nübüvvet kuvvetinin de bulunduğunu kullarına bildirmek
için, bu kuvvetin benzeri olarak, insanlarda rüyayı yarattı. İnsan ileride
olacak şeyi, açıkça veya (Âlem-i misal)deki şekli ile rüyada
görmektedir.”