İşaretli armut
08/08/2024 Perşembe Köşe yazarı A.U
Evliyanın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretleri, bir
grup talebesiyle Şeyh Hüsrev adında fakir bir sevdiğinin köyüne gitmişti.
Oturup sohbete başladılar.
Köylülerden biri vardı.
Bu zatı merak etti...
Zira onun, keramet sahibi bir büyük veli olduğunu
söylemişlerdi kendisine.
"Gerçekten böyle midir?” diyordu.
Bir tabak "armutla” gitti o eve.
Maksadı, imtihan etmekti bu zatı.
Armutlardan birini işaretledi.
Ve kalbinden;
"Eğer bu armudu bana verirse gerçek veli olduğunu
anlarım" dedi.
Armutları verdi ev sahibine.
Büyük veli, ev sahibine;
“O armutları büyükçe bir kaba boşalt getir” buyurdu.
Getirince, içinden bir armut alıp, o köylüye verdi.
Ve sordu ona:
“Bunları getirmekten maksadın neydi?”
Köylü;
“Affedin efendim! Evliya olduğunuzu işitmiştim. Bu
armutlardan birine işaret koyup en dibine sakladım ve ‘Bu armudu bulup bana
verirse gerçekten velidir’ diye düşünmüştüm” dedi.
Ve elindeki armuda bakıp;
“İşaretlediğim armut” dedi.
Çok mahcup olmuştu!
Büyük veli, ona;
“Kardeşim! Allah’ın
evliya kullarını imtihana kalkışmak uygun değildir. Bir daha böyle yapma!
İşaretli armudu bulup vermeseydik bizden hiç istifaden olmayacaktı. Mahrum
kalmaman için bulup verdik” buyurdu.