Kabir azabından kurtulmak için
08/08/2024 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
Sual: Kabirde azap var mıdır, eğer varsa bu azaptan korunmak, kurtulmak için ne veya neler yapmalıdır?
Cevap: İslam âlimlerinin
büyüklerinden olan İmâm-ı Rabbânî hazretleri, konu ile alakalı olarak buyuruyor
ki:
“Kabirde azap yapılacağı sahih ve meşhur
hadislerle, hatta Kur'ân-ı kerimdeki âyetlerle bildirilmiştir. Ölülerin hâli,
dünyadaki dirilerin hayatı gibi değildir. Dünyanin nizamı için, buradaki
hayatta hem his, hem de istekle, irade ile hareket vardır. Kabir hayatında,
ölülerin azap ve acı duymaları için yalnız hissetmeleri yetişir. Kabirde
ruhun bedene bağlanması, diri iken bağlanmasının yarısı kadardır. İşte bunun
için ölüler, azabı duydukları hâlde, hareket etmez ve kıpırdayamazlar.
Kabir azabı, rüya gibi değildir. Kabir azabı, azabın
görüntüsü değil, azabın kendisidir. Kabir azabı, ahiret azaplarındandır. Dünya
azapları, ahiret azapları yanında hiç kalır. Eğer ahiret azaplarından bir
kıvılcım dünyaya gelse, her şeyi yakar, yok eder.”
Peygamber efendimiz kabir hayatı hakkında;
(Kabir, dünya konaklarının sonu, ahiret menzillerinin
ilki olup, ya Cennet bahçelerinden bir bahçe, yahut Cehennem çukurlarından bir
çukurdur) buyurmuşlardır.
Kabir ehli de acı ve zahmet çektiği için Peygamber
efendimiz, ölünün kemiklerini kırmayı yasaklamıştır. Kabrin üstüne oturan bir
kimseye;
(Ölüye kabirlerinde eza etmeyiniz! Diriler, evlerinde,
elem, zahmet duyup hissettikleri gibi, ölü de kabrinde öylece elem ve eza
duyar) buyurmuşlardır.
Meyyit, kabre konulunca, ne kadar salih, iyi kimse
olsa da kabir onu sıkar. Sa'd bin Muâz hazretleri, Eshâb-ı kiramdan, sayısız
fazilet ve kerametler sahibi bir zat idi. Hatta vefat edince Arş-ı rahman onun
için titremişti. Buna rağmen kabre konulduğunda toprak onu sıktı. Peygamber
efendimiz;
(Toprak Sa'd bin Muâz'ı öyle sıktı ki, iki tarafındaki
kemikler birbirine geçti) buyurarak haber verdi.
Kabir, Eshab-ı kirama böyle olursa, acaba bize nasıl
olur! Ya bir de imansız ölenlerin hâli nice olur?
Ebülleys-i Semerkandî hazretleri buyuruyor ki:
“Kabir azabından kurtulmak isteyen,
namaza devam etmeli, sadaka vermeli, Kur'ânı kerim okumalı, Allahü teâlâyı çok
tesbih etmeli; hainlikten, dedikodudan ve üzerine idrar sıçratmaktan
kaçmalıdır.”