İbadetlerin kabulü için ne yapmalıdır?
09/09/2020 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Her ibadetin, ilmihal kitaplarında yazan farzlarını, vaciplerini,
sünnetlerini, mekruhlarını ve müfsitlerini mutlaka öğrenmelidir.
Kul hakları -2-
Duanın kabul edilmesi için bazı şartlar vardır. Duanın kabul edileceğinden
şüphe etmemeli, şartlarına riayet edilip edilmediğinden şüphe etmelidir.
Gereken şartlara riayet etmeden duanın kabul edilmesini beklemek uygun
olmaz... Her zaman yapacağımız duaların ve ibadetlerin kabul olması için,
beş şeye çok riayet etmelidir:
1- Önce, Ehl-i sünnet itikadına uygun iman etmelidir. Ve son
nefesimizi verinceye kadar bu imandan ayrılmamaya çalışmalıdır.
Küfre sebep olan her türlü sözden ve fiilden uzak durmalıdır.
Âhirette, kâfirlerin hiçbir iyiliğine ve ibadetine sevap ve mükafaat
verilmeyecektir.
2- İlim sahibi olmalıdır. Namazın, orucun ve her ibadetin,
ilmihal kitaplarında yazan farzlarını, vaciplerini, sünnetlerini, mekruhlarını
ve müfsitlerini/bozan şeylerini mutlaka öğrenmelidir.
İlimsiz amel, dalâlettir/sapıklıktır. Yanlış ve bozuk olur.
3- Her ibadet için niyetin, farz olduğunu
bilmelidir. Namaz, zekât, hac oruç ibadetlerine ve her iyiliğe
başlarken mutlaka niyet etmelidir.
Ramazan ayında her gün tutulacak orucun her birisi için ayrı
niyet etmelidir.
Oruca niyetin ilk ve son vaktini bilmek ve bu vakitler arasında niyeti
yapmak lazımdır. İlk vakti, akşam güneş batıncadır. Son vakti de, dahve-i
kübradır. Yani, öğle namazına bir saat kalıncaya kadar niyet edilebilir.
4- Bütün ibadetleri ihlas ile yapmalıdır. Allah rızası için
olmayan, başkasına riya/gösteriş için yapılan ibadete sevap verilmez.
Yalnız, orucun diğer ibadetlerden farkı, onda gösteriş yoktur. O, kul ile Rabbi
arasındadır, başkalarının haberi bile olmaz. Bunun içindir ki, Rabbimiz;
“Âdemoğlunun bütün amelleri kendisi içindir, oruç hariç. O, benim içindir.
Yemesini içmesini, nefsânî arzularını benim için terk ediyor, onun karşılığını
da ben vereceğim” buyuruyor.
5- Kul haklarından çok sakınmalıdır. İmâm-ı Rabbânî
“rahime-hullahü teâlâ” buyuruyor ki:
"Bir kimse, Peygamberin ameli gibi amel yapsa, fakat üzerinde yarım
dank, yani çok az kul borcu olsa, bunu ödemedikçe Cennete
giremez." Duaları da kabul olmaz.
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki:
(Üzerinde kul hakkı olan, mahlûkların malına, ırzına dokunan, ölmeden önce helâlleşsin, ödesin! Zirâ o gün altının, malın değeri olmaz. O gün, hak ödeninceye kadar, kendi sevaplarından alınacak, sevapları olmazsa, hak sâhibinin günâhları, buna yüklenecektir.)