Bu zamanda da var mı?

04/08/2024 Pazar Köşe yazarı A.U

Evliyânın büyüklerini sevenlerden biri anlatıyor:

 

Bir gün Behâeddîn-i Buhârî hazretleri, bir grup insanla bir ırmak kenarında sohbet ediyor, cemaat hayranlıkla onu dinliyordu...

 

Dinleyenlerden birkaçı, büyüklüğüne inanmıyorlardı bu zatın.

 

Onlardan biri;

 

“Efendim, önceki veliler ne güzel keramet gösterirlermiş... Keşke zamanımızda da öyle veliler olsaydı da, o kerametleri biz de görseydik” deyiverdi.

 

Büyük veli, ona;

 

“Bu zamanda da öyle veliler var ki, şu ırmağa emredip (Geri dön, yukarı ak!) dese, su, bu emri dinler ve dönüp tersine akar” dedi.

 

O böyle buyurdu.

 

Su hemen geri döndü.

 

Başladı yukarı akmaya.

 

Evet, su tersine akıyordu.

 

Bunu görüp şaşkına döndü cemaat!

 

Büyük veli, o suya;

 

“Ey ırmak, sözümüz misal vermek içindir, yoksa murat değildir!” diye seslendi.

 

O zaman ırmağın yönü değişti.

 

Aşağı doğru akmaya başladı.

 

Büyük zat, cemaate;

 

“Bu hâller hiç mühim değil, asıl mühim olan şey; Peygamber Efendimizin yoluna sarılmak ve bu yoldan kıl kadar ayrılmamaktır” buyurdu.

 

Ve ilaveten;

 

“Tasavvuftan maksat, şu iki şeye kavuşmaktır. Birincisi; iman, görmüş gibi kuvvetlenir, öbürü, emirleri yapmak zevkli, haramlar çirkin gelir. Günah işleyenlerde keramet olmaz” buyurdu.